Friday, July 30, 2010

Kırgızistan’da ‘soykırım’ iddası asılsızdır

Kırgızistan’da ‘soykırım’ iddiası asılsızdır

Kırgızistan Oş Bağımsız Uzmanları ekibinin yayınladığı makaleyi okuyucularımıza sunmak istiyoruz.

Söz konusu makale, Kırgızistan’daki Özbek azınlığının büyük bölümünün refah içinde yaşadığını ve 2010 yılının 10-14 Haziran arasında cereyan eden olaylarda – çoğunlukla Kırgız milletinin temsilcilerinin mağduriyetlerini kanıtlayacak düzeydedir. Makaledeki verilerin niteliği, makale sahiplerinin iyi niyetine ve gösterilen kaynaklara bağlı kalmakla birlikte, okuyucularımızın konu üzerine mutlaka geri dönüş yapmaları rica olunur ve değerli yorumlarını beklediğimizi özellikle belirtmek isteriz.

Bugünlerde, Kırgızistan’daki malum Haziran 2010 olayları sonrası uluslararası medya kuruluşlarının gündeminde arasıra, Kırgızistan’daki sözde ‘soykırım’ iddiası yer almakta.

1948 Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Uluslararası Soykırım Suçunun Önlenmesi Ve Cezalandırması Sözleşmesi’nde belirtilen maddelere binaen, ‘soykırım’ kavramı için aşağıdaki tanım yer almaktadır:

“Soykırım – insanlığa karşı işlenen en büyük cinayetlerden birisidir. Ulusal, etnik, ırksal ya da dinsel bir öbeğin tümünü ya da bir bölümünü yok etmektir.”

Sözleşmenin 2. maddesi, soykırımı şöyle tanımlamaktadır:

“Ulusal, etnik, ırksal ya da dinsel bir öbeğin tümünü ya da bir bölümünü yok etme niyetiyle

a) Öbek üyelerinin öldürülmesi;

b) Öbek üyelerine fiziki ya da ruhsal açıdan zarar verilmesi;

c) Öbeğin, fiziki varlığını tümüyle ya da kısmen sona erdirecek yaşam koşullarıyla yüz yüze bırakılması;

d) Öbek içi çoğalmanın engellenmesi;

e) Öbek bünyesindeki çocukların başka bir öbeğe aktarılması

eylemlerinden herhangi birinin işlenmesi.”

Yukarıda belirtilen maddelere istinaden, her ayrı paragrafa göre Kırgızistan’daki Özbekler dâhil olmak üzere, her etnik azınlık için geçerliliğini incelemek gerekirse;

Öncelikle, Sovyetler Birliği tarihiyle ilgilenen herkes - Represyonun hangi dönemde ve ne şekilde gerçekleştirildiğini bilir. Örneğin, 20. asrın başındaki 30-40’lı yıllarda gerçekleştirilen represyonda – insanlar, aileler ve diğer kitlelerin iz bırakmadan her gün kaybolduğunu hatırlayalım. Bu katliamlarda ölen ve Kırgızistan’da daha sonra bulunan bu insanların naaşları, Ata Beyit anıt mezarlığına defnedilmişti. 2. Dünya Savaşı dönemine kadar uzanan başka bir dikkat çekici bir örnek daha verelim: Birçok Kafkasya halkı sadece bir gecede trenlere doldurularak Orta Asya’nın çeşitli bölgelerine sürülmüştü. Kırgızistan ise o yıllarda, sürgün edilen tüm Çeçen, İnguş, Karaçay, Balkar, Ahıska Türkü, Kürt ve diğer milletlere sıcak yuva sağlamıştı ve bir bakımdan yeni Vatan’larını vermişti. Ve günümüzde hala Kırgızistan’da yaşayan bu uluslar, etnik Kırgızlarla birlikte - Kırgızistan halkını teşkil etmektedir.

Buna ek olarak, faşist zulmünü hatırlamakta yarar var. Damarlarında Aryan kanı akmadığından dolayı, vahşice katledilen koca halkları (Yahudiler, Çingeneler vs.) hatırlayalım. Bir ulusun soykırımı amaçlı baskı yapma olayının altında, aslında, kasdi ve sistemli bir devlet uygulaması yatar. Uygulamanın belirli bir süresi vardır ve tüm aşamalar net bir şekilde daha önceden belirlenmiştir.

Kırgızların ve Kırgızistan’ın tarihinde, herhangi bir ulusa karşı bir represyon yapılmamıştır. Kaldı ki, dini bir, dili bir, kökeni bir, toprağı bir ve hatta pazaryerleri ve mezar yerleri bile bir olan Özbek ulusuna karşı herhangi bir baskının olmuş olması düşünülemez.

Yakın tarihe göz attığımız zaman, değerlendirmeye alınacak bir çatışmadan bahsedebiliriz. Sovyetler’ in dağılma sürecine denk gelen 1990 Oş olayları, ‘soykırım’ değildir. Çünkü beklenmedik bir anda çıkmıştır ve kısa süreliydi. Tanım bakımından milletlerarası bir çatışma değil, daha çok faili meçhul etnopolitik bir gerilimdi. Bu çatışmalar sonucunda mağdurlar arasında, çoğunlukta olan Kırgız milletinin mensuplarının olduğu gibi, azınlık olan etnik Özbeklerin de olduğu bir gerçektir.

Hem 1990 Oş olaylarında, hem 2010 Oş olaylarında (her iki çatışmanın Haziran ayının ilk haftalarında cereyan etmesi bir tesadüf olamaz, dikkat çekici bir tarih seçimi) resmi olmayan verilere göre, bir ulusun kayıpları diğerine göre daha fazladır. Çünkü bir ulusun, muhtemel bir çatışma için hazırlıkları çıplak gözle görülür düzeydeydi: Özbeklerin yoğun olarak yaşadığı bölgelerde her çeşit cephaneye rastlamak mümkündü. İlkel sopalardan tutun, modern roket fırlatıcılar, zırhlı kamyonlar, siperler, ve yine Özbeklerin yoğun olarak yaşadıkları Emir Timur ilçesi boyunca yer altı sığınaklar, Nariman, Kaşgar Kıştak ve Şehit Tepe köylerinin girişine döşenmiş mayınlar vs. Tüm bunlar korkutucu hazırlıkları örneklerinden sadece birkaçı.

Bu tür lojistik ve teknik hazırlıkların ötesinde, bilgi saldırısı da çok detaylı olarak hazırlanmıştı: SOS sinyalleri, uluslararası medya kuruluşlarının internet sayfalarında yer alan güya Kırgızlarca işlenmiş ‘soykırım’ haberleri, gece-gündüz kuş bakışı net olarak görülebilen ve Özbek mahalleleri içinde bulunan otoyollarına yazılan SOS simgeleri, hem yerel hem uluslar arası medya kuruluşları temsilcileri gelince organize bir şekilde gidip röportaj verenler, neredeyse birbirine benzeyen röportajlar, yayınlanma tarihi itibariyle çok öncesinden hazırlanarak ve montajla birlikte yayın kuruluşlarına servis edilen video görüntüler ve resimler. Özellikle ilk günlerde yoğun olarak bilgi bombardımanına şahit olmuştuk. Hatta bu olaylar patlak verince, Mavi Marmara baskını gündemden düşmüştü.

Olayların kısa süreli olması bir yana, yukarıda da belirtildiği gibi belirli bir kitle tarafından hazırlanışı ve planlanmasını da göz önüne aldığımızda ve çatışma tarafları ve her iki millete mensupların mağduriyeti itibariyle, kesinlikle ‘soykırım’ söz konusu değildir.

Şimdi de BM’nin söz konusu sözleşmesindeki ‘soykırım’ maddesinin C bendindeki – “Öbeğin, fiziki varlığını tümüyle ya da kısmen sona erdirecek yaşam koşullarıyla yüz yüze bırakılması” tanımını karşılaştıralım.

Kırgız Cumhuriyetinin ülkedeki Özbek azınlığı dâhil, tüm Kırgızistan uluslarına ne tür yaşam koşulları sağlıyor? 27 Haziran 2010 tarihli Kırgızistan Anayasası önsözü (daha önceki Anayasalarda olduğu gibi) “Biz, Kırgızistan halkı…” –diye başlıyor. Başka bir deyişle, diğer milletlerle birlikte bütünlüğü temsil ettiği ifade ediliyor. Anayasanın Birinci bölümü, 10. madde 3. mısrasında şu belirtiliyor: -“Kırgız Cumhuriyeti, Kırgızistan halkını oluşturan tüm uluslara, kendi dillerini korumalarını ve onun araştırılması ve geliştirilmesi için gereken tüm şartları ve hakları garantiler.”

4 5

Peki, ülkede (özellikle Oş şehrinde), söz konusu maddenin Özbek azınlıklara yönelik uygulanabilirliği ne düzeydedir?

I. Oş şehrinin nüfusu 500 bindir. Onun %67’si Kırgızlar, %27’si Özbekler, %6’sı diğer uluslar. An itibariyle Oş şehrinde faal olan kurumlar;

1. 1994’te kurulan Kırgız-Özbek üniversitesi. Yaklaşık 16 yıl boyunca, üniversiteyi hep Özbek asıllı rektörler yönetmiştir. (Mamasaidov Mahamatcan (1994-2004)); (İsmanjanov Anvarjan (2004-2010))

2. Oş Devlet Üniversitesine bağlı Özbek Dili ve Edebiyatı Enstitüsü. Enstitü müdürü – Tursunov Ravşan (Özbek asıllı)

3. Babür Özbek Akademik Müzik ve Sanat Tiyatrosu. Tiyatro yöneticisi – Tuhtamatov Bahtiyorcon (Özbek asıllı)

4. Oş Özbek Ulusal Kültür Merkezi. Yöneticilik yapanlar Özbeklerin ünlü isimlerinden akademisyen Mamasaidov M. ve binbaşı-general Sabirov A.

5. Özbek Bölge Ulusal Kültür Merkezi. Yöneticisi aynı zamanda son olaylara kadar Kırgızistan Cogorku Keneş (Büyük Millet Meclisi) milletvekili olan Salahuddinov Camaluddin.

6. Oş Sadosi adlı bölgesel olarak yayınlanan gazete.

7. Bölgesel olarak Kırgız dilinde yayınlanan Oş Şamı gazetesinin içinde Özbek dilinde sayfa.

8. Sadece Özbekçe olarak yayın yapan özel televizyon kuruluşları: Oş TV, Mezon TV ve DDD. Sahiplerinin tamamı Özbek asıllıdır – Hudayberdiev Halilcon ve Shakirov Mamircon. Bu televizyon kuruluşlarının ana sponsoru olarak – Sabirov Davran, Sabirov Alişer, Abdrasulov Inamcon, Abdulaeva Karamat vs.

9. Kırgız-Özbek üniversitesine bağlı Granit televizyon stüdyosu.

10. Kırgız-Özbek üniversitesine bağlı Dostluk Gezegeni gazetesinde Özbek dilinde sayfa.

11. Kırgızca, Özbekçe ve Rusça olarak yayınlanan Oş almanakı.

7 3

II. 2009-2010 Eğitim-Öğretim yılında Oş şehrine kayıtlı 57 adet orta öğretim okulu faaliyet gösteriyordu. Aralarından;

1. Kırgız dilinde eğitim veren okul sayısı – 14

2. Özbek dilinde eğitim veren okul sayısı – 14

3. Özbek ve Rus dillerinde eğitim veren okul sayısı – 8

4. Kırgız ve Özbek dillerinde eğitim veren okul sayısı – 9

5. Kırgız, Özbek ve Rus dillerinde eğitim veren okul sayısı – 2

6. Kırgız ve Özbek dillerinde eğitim veren okul sayısı – 1

III. 1993-2009 yılları arasında, Oş şehri okullarının 9 öğretmeni - Kırgız Cumhuriyeti Onursal Öğretmeni şeref madalyalarıyla ödüllendirilmiştir. Aralarından;

1. Kırgız asıllı öğretmen – 4

2. Özbek asıllı öğretmen – 3

3. Rus asıllı öğretmen – 2

Yani başka bir deyişle, ödüllendirilmiş Kırgız asıllı öğretmenlerin oranı %45.

IV. 1997-2009 yılları arasında, Kırgızistan genelinde, 6 kişi - Kırgız Cumhuriyeti Onursal Eğitim Adamı şeref madalyalarıyla ödüllendirilmiştir. Aralarından;

1. Kırgız asıllı – 3

2. Özbek asıllı – 2

3. Rus asıllı – 1

Başka bir deyişle, bu ödüle layık görülmüş Kırgız asıllıların oranı %50.

V. Aynı dönemde, Kırgız Cumhuriyeti Eğitim Öncüsü devlet nişanıyla ödüllendirilenlerin sayısı 48. Aralarından;

1. Kırgız asıllı – 21

2. Özbek asıllı – 21

3. Rus asıllı – 4

4. Uygur asıllı – 1

5. Tatar asıllı – 1

Başka bir deyişle, ödül almış Kırgız asıllıların oranı %49.

VI. Okulların tüm müdürleri, yüksek pedagoji eğitimi almıştır. 57 okul müdürünün mezun eğitimlerini tamamladıkları ülkeler;

1. Kırgızistan’da eğitim almış müdür sayısı – 46

2. Özbekistan’da eğitim almış müdür sayısı – 10

3. Tataristan’da eğitim almış müdür sayısı – 1

VII. Oş şehrinin yüksek eğitim kurumlarında çalışan Özbek asıllı bilim doktoru, profesör ve akademisyenler;

1. Mamasaidov Mahamatcan – Teknik Bilimler doktoru, profesör, Kırgız Cumhuriyet Ulusal Bilim Akademisi üyesi, Kırgız-Özbek üniversitesi eski rektörü, Kırgız Cumhuriyeti nişan ve madalyalarıyla ödüllendirilmiştir. 10 yılı aşkın süredir Kırgız-Özbek üniversitesi rektörlüğünü yapmıştır. 4 kez Kırgız Cumhuriyeti Cogorku Keneş (Büyük Millet Meclisi) milletvekilliği yapmıştır.

2. Marufiy Adılcan – Teknik Bilimler doktoru, profesör, Kırgız Cumhuriyeti Eğitim Takdirnamesi sahibi, Kırgız Cumhuriyeti Onursal Eğitim Çalışanı ödülü sahibi. 30 yıl boyunca, Oş Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği fakültesinin dekanlığını yapıyor.

3. İsmancanov Anvar – Teknik Bilimler doktoru, profesör, Kırgız Cumhuriyeti Onursal Bilim Adamı ödülü sahibi, Kırgız-Özbek Üniversitesi rektörü (2005-2010)

4. Mamaturdıev Gülamcon – Fizik ve Matematik doktoru, profesör, Kırgız Cumhuriyeti Onursal Eğitim Çalışanı ödülü sahibi. Oş Devlet Üniversitesi ve Kırgız-Özbek üniversitesine bağlı çeşitli bölümlerin başkanlığını yapıyor.

5. Abidcanov Sabidcan – Ekonomi doktoru, profesör, Oş Teknik Üniversitesi bölüm başkanı.

6. Matkarimov Sulayman – Teknik Bilimler doktoru, Oş Teknik Üniversitesi profesörü, Kırgız Cumhuriyeti Mühendislik Akademisi üyesi.

7. Mamasaidov Abdumutalib – Tıp Bilimleri doktoru, Kırgız-Özbek Üniversitesi profesörü.

8. Hasanov Toyçu – Pedagoji Bilimleri doktoru, Oş Devlet Üniversitesi doktoru.

9. Yusupov Furkat – Tıp Bilimleri doktoru, Oş Devlet Üniversitesi doktoru, Oş Bölge Hastanesi başhekimi.

10. Mamanazarov Cumanazar – Tıp Bilimleri doktoru, Kırgız-Özbek Üniversitesi profesörü, Oş Bölge Hastanesi başhekimi.

11. Sabirov Alişer – Siyasi Bilimler doktoru, polis teşkilatı binbaşı-generali, 4 kez Kırgız Cumhuriyeti Cogorku Keneş (Büyük Millet Meclisi) milletvekilliği yapmıştır.

VIII. Kırgızistan ve uluslararası kamuoyu dikkatine, Kırgız-Özbek Üniversitesi hakkında Oş Bağımsız Uzmanlar ekibince hazırlanmış olan analiz verilerini sunuyoruz. 2009-2010 Eğitim-Öğretim yılında, söz konusu üniversite kadrosunda 70 tane bilim adamı çalışmıştır. Aralarından;

Doktora derecesine sahip:

1. Kırgız asıllı – 4

2. Özbek asıllı – 7

Doktora adayı:

1. Kırgız asıllı – 27

2. Özbek asıllı – 28

3. Diğer millet mensupları – 4

Kırgız Cumhuriyeti Eğitim Takdirnamesi sahip:

1. Kırgız asıllı – 1

2. Özbek asıllı – 3

Kırgız Cumhuriyeti Onursal Bilim Adamı ödülüne sahip:

1. Kırgız asıllı – 0 (bulunmuyor)

2. Özbek asıllı – 2

Kırgız Cumhuriyeti Ulusal Bilim Akademisi üyeleri:

1. Kırgız asıllı – 0 (bulunmuyor)

2. Özbek asıllı – 1

Kırgız Cumhuriyeti devlet nişanları ve madalyalarına layık görülenler:

1. Kırgız asıllı – 0 (bulunmuyor)

2. Özbek asıllı – 1

IX. 2002 yılından beri, doktora tezlerinin kabulü için Kırgız-Özbek Üniversitesi Kurulu faaliyet gösteriyor.

1. Kurul başkanlığını yapan Özbek asıllıdır (1 kişi)

2. Kurul başkan yardımcılığını yapan Özbek asıllıdır (1 kişi)

X. 2009 yılında, Yüksek Kurul bünyesi tüzüğü yenilenmiştir. Bünyesinde içerdiği üyeler:

1. Kırgız asıllı – 8

2. Özbek asıllı – 9

3. Diğer millet mensupları – 1

XI. Kırgız-Özbek Üniversitesinde doktora okuyan yapan 4 kişi bulunuyor. Aralarından;

1. Kırgız asıllı – 2

2. Özbek asıllı – 2

XII. Kırgız-Özbek Üniversitesinde yüksek lisans okuyan 69 kişi bulunmakta. Aralarından;

1. Kırgız asıllı – 27

2. Özbek asıllı – 40

3. Diğer millet mensupları – 2

Daha önce de belirttiğimiz gibi, Oş şehrinde diğer Kırgız Sanat Tiyatrosuna eşdeğer bir biçimde, Babür Özbek Akademik Müzik ve Sanat Tiyatrosu faaliyet gösteriyor. Tiyatronun başkanlığını Özbek asıllı biri yapıyor. Tiyatro kadrosunun %100’ü Özbek milleti mensuplarıdır. Aralarında Şeref ödülü alanlar şöyledir:

Kırgız Cumhuriyeti Milli Sanatçısı – 5 kişi:

  1. Tuhtamatov Bahtiyarcon – tiyatro müdürü
  2. Shabdanova Aytadcihan – sanatçı
  3. Dadacanov Şafkatbek – sanatçı
  4. Saliyeva Tursunhon – sanatçı
  5. Hasanova Tocihon – sanatçı

Kırgız Cumhuriyeti Milli Sanatçısı ödülü alan Kırgız asıllıların sayısı – 2 kişi:

  1. Bayakov Fahridin
  2. Alıbayev Colboldu

Kırgız Cumhuriyeti Onursal Sanatçısı ödülüne layık görülen Özbek asıllılar:

  1. Holmatova Samida
  2. Mathalikov Hamidillo
  3. Saipova Diloram
  4. Tuhtamatov Bahram
  5. Askarova Alla
  6. Rahmanov Hamidcan
  7. Tacibayev Recap

Kırgız Cumhuriyeti Onursal Sanatçısı ödülüne layık görülen Kırgız asıllıların sayısı sadece – 3:

  1. Sadıbakasova Gülşayır
  2. Eşbayev Tokon
  3. Moldokulov Aşım

Kırgız Cumhuriyeti Onursal Sanat Adamı ödülüne sahip Özbek asıllılar:

  1. Calalov Ziyadin
  2. Şakirov Zakircan

Kırgız Cumhuriyeti Onursal Sanat Adamı ödülüne sahip olan sadece 1 Kırgız asıllı bulunuyor:

  1. Matiyev Saidrahman

27

1

Yukarıda verilen örnekler kabaca incelendiği zaman bile bize bazı konularda net bilgiler veriyor: çoğunluk olan ulusça (Kırgızlar), eğitim ve kültür alanında Özbeklere sağlanmış olan yaşam şartları – güya Özbek ulusunu yok etmeye yönelik ‘soykırım’ tanımına KESİNLİKLE uymuyor. Bu arada hemen belirtmemiz de gerekir, örneğin, Baltık ülkelerinde, Ukrayna’da, Beyaz Rusya’da ve Gürcistan’da – Ruslar ve Rus diline yönelik nasıl bir politikanın olduğu herkese malum. Kırgızlar ise, her zaman hoşgörü elverdikçe Özbek ulusunun tüm isteklerini gerçekleştirmeye çalışmıştır ve çoğu zaman da ödün vermiştir… Ve görüldü ki, bu davranış yanlış anlaşılmış, zayıflık ve karaktersizlik olarak algılanmış. “Alçak eşek binmeye, öksüz çocuk dövmeye kolay” derler ya hani, ‘madem susuyorlar, dayanıyorlar ve veriyorlar ise – daha büyük bir şey de istemeyi deneyebiliriz’ dediler: ‘Özerklik ve resmi dil vs. Bakarsın gerisi de gelir. Neden olmasın?’-gibi.

Kabul görmüş ‘soykırım’ tanımın son bölümlerine gelelim;

d) Öbek içi çoğalmanın engellenmesi;

e) Öbek bünyesindeki çocukların başka bir öbeğe aktarılması

Ne eski tarihte, ne Sovyetler Birliği zamanında, ne de 20 yıllık Kırgızistan geçmişinde, Kırgızların Özbeklere veya başka uluslara karşı böyle bir uygulamanın olduğunu göremezsiniz.

Verilen detayları özetlemek gerekirse, SOS sinyallerini gönderen ve Özbekler ‘soykırıma’ uğradı diye tüm Dünya’ya nara atarak, en azından ‘soykırım’ gibi böylesine dehşet verici bir terimi öğrenmek için sözlüğe bakma gereği duymayan bazı Özbek azınlığının liderlerinin dikkatine – okuryazarlık konusunu gündeme getirmek gerekir.

PS: Kırgızistan Oş Bağımsız Uzmanları ekibi, söz konusu makalede – Oş şehrinde yaşayan Özbek azınlığının sadece belirli alanlardaki (eğitim ve kültür) yaşamını ele almıştır. Düşünen, yabancı düşmanlığı ve aşırı milliyetçilikten arınmış bir okur – kendisi için gerekli yorumları çıkaracaktır.

Ünlü Kırgız atasözünü örnek vermek istiyoruz: “Erkeleseng erkele, birok taldangdaba”. Türkçe mealine gelirsek: “Alçak yerde yatma sel alır, yüksek yerde yatma yel alır”, veya “Elini ver, kolunu kaptır” gibi. Hatta bununla ilgili çok yerinde Türkçe bir atasözü vardır: “Yemek yediğin tabağa tükürme”.

Bu makale, devam edecek olan dizilerin ilkidir. Bir sonraki makalede, Özbek azınlığının sağlık, ekonomi ve siyaset gibi alanlardaki yaşam şartları ele alınacak. Böylelikle, ülkemizde yaşayan Özbekler dâhil tüm azınlıklara yönelik herhangi bir ‘soykırım’ uygulamasının olmadığını tekrar gerçek ve nitelikli bilgilerle kanıtlanacaktır.

Kırgızistan Oş Bağımsız Uzmanları

kyrgyzstan

Orijinal makale Rus dilinde yayınlanmıştır. Kaynak

Türkçeye çeviren ve görselleri/linkleri ekleyen: Kyrgyzstan Bloggers

No comments:

Post a Comment